ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE BALKANLAR DERSİ
BALKANLAR
Bulgaristan ile Makedonya arasındaki sorunlar
1991’de Makedonya bağımsızlığını ilan ettiğinde Yunanistan bu devleti tanımayacağını ve AB’ye girmesini engelleyeceğini bildirmişti.buna karşılık Bulgaristan 4 Yugoslav devletini birden tanımıştır. Makedonya da bunların içindedir.(Slovenya, Hırvatistan ve Bosna-Hersek diğerleri idi) Bulgaristan dedi ki; “Ben Makedonya cumhuriyeti diye bir devleti tanıyorum fakat Makedon milleti diye bir şey yoktur” dedi. Tabi bu garip bir durum oluyor. Boşnaklar ve Hırvatlar Latin alfabesi ile yazı yazarlar, Sırplar ise kiril alfabesini kullanıyorlar.Makedonlarda Bulgarca dilini kullanıyorlar.1992 yılında Makedonya’yı tanıyor Bulgaristan. Tabi bu durum Makedon eliti arasında çok ciddi sıkıntılar yaratıyor.Makedonların milli kimliği Bulgarlar tarafından tanınmıyor.Aslında Makedonya tanınmış olduğu için başta çok sevindi fakat millet yoktur demesi rahatsızlık verici bir duruma neden oldu.Bu 2 ülke arasında çok ciddi sorun olmadı Yunanistan kadar. Öyle ki Bulgaristan Makedonya’nın koruyuculuğunu üstlenmiştir. 1998 yılına kadar devam etmiştir bu tartışmalar yani millet olup olmama meselesi.
Bulgarların buradaki rahatsızlığı şu:
1)Bulgar olarak gördüğü bir toplumu kaybettiğini düşünüyor.yani Tito’nun Makedonluk kavramını ortaya çıkardığını bu nedenle aslında Bulgar olan bu toplumun kendini Makedon hissettirildiğini düşünüyor.
Makedonların rahatsızlığı ise ; bunlar bizi devlet olarak tanıdı ama ellerinde tutmak için yaptılar bunu yani bizi düşündükleri için değil. Bunlar çok tehlikeli diyor Makedonlar hatta Bulgarları yunanlardan daha tehlikeli görüyorlar.Ve Makedonya diyor ki ; Bulgaristan’da yaşayan Makedon azınlığı çıkar ortaya. Bu tartışmalar çok büyümeden 1998 yılına kadar devam etti.Ve Bulgaristan bu sorunu devam ettirmenin bir mantığı olmadığını kabul edip Makedonlara böyle davrandığımız için onlar da Sırplara yanaşıyorlar.Ve Bulgarlar Makedon milleti yoktur şeklindeki çekincelerini geri aldı neticede tanıma tam gerçekleşmiş oldu.Şu anda Bulgaristan hem AB, hem NATO üyesidir ve ilişkileri normalleşmiştir.
MAKEDONYA’NIN İÇ SORUNLARI
Balkanlarda Arnavutluk devleti hariç 3 ülkede daha Arnavutlar yaşamaktadır.
1)Bunların en büyüğü Kosova’dır, yaklaşık 2 milyon civarında Arnavut vardır.toplam nüfus 2,5 milyondur.
2)ikinci büyük ülke Makedonya’dır.
3)sonuncusu da Karadağ’dır.
Makedonya’da yaşayan Arnavutlar başkent Üsküp’te ikiye bölünmüş şekilde yaşamaktadırlar.Arnavutluğa doğru olan bölgelerde ve Kosova ya yakın bölgelerde %70 civarında çoğunlukları vardır.
Makedonlar Bulgarlar gibi Slav kökenli, Ortodoks Hıristiyan; Arnavutlar ise Müslüman ve çoğu sünnidir.
Arnavutlukta ise Bektaşilik mezhebi vardır.Arnavutluğun %65-70i Müslüman geri kalanı Hıristiyan’dır.Bu Hıristiyanlarında büyük bölümü Ortodoks , daha küçük grup Katolik’tir. Fakat burada Hıristiyan Arnavut ile Müslüman Arnavut çok rahattır.Yani din hiç belirleyici değil hoşgörü esasına dayalıdır.Din toplumda hiçbir şekilde belirleyici değildir.Fakat Kosova ve Makedonya’da belirgindir. Arnavutluk farklı bir ülkedir.Farklı mezheplere sahip kişiler evlenebiliyor, kilise,cami iç içedir.Arnavutların Makedonya içindeki nüfusları tam olarak bilinmiyor.1991 yılında Makedonya bağımsız olunca bir sayım yapıldı ve Arnavutların oranı %23,5 olarak belirlendi. Ancak bunun çok güvenilir olduğunu söylemek mümkün değildir. Makedonya’nın nüfus yapısına baktığımızda şöyle bir durum ortaya çıkıyor: %33-35 arası Arnavut , %7 civarında da Türk vardır. %3-5 civarında Sırp vardır.Birde değişik gruplar var.Neticede Makedonya’nın yarısı Makedon, yarısı değişik kesimler. Bu Makedon olmayanlarında büyük kısmını Arnavutlar oluşturuyor. Çok kültürlü bir devletten bahsediyoruz yani. Makedonya Balkanlar içinde en demokratik anayasaya sahiptir. Azınlık hakları konusunda hem yasal mevzuat, hem de uygulamada Balkanlarda en ileri ülkesidir.Yugoslavya anayasası makedonya’yı tanımlarken Makedonya da yaşayan Makedonlar, Arnavutlar, Türkler ve diğerlerinin ortak vatanıdır deniyordu.1991 yılında ise Makedonlar anayasalarını yeniden yaptılar ve referandumdan geçti.Bu anayasa bir milli devlet anayasasıdır.Yani bir millet var Makedon milleti diğerleri de Arnavut’tur.Arnavutlar ise siz bizi sıradan bir azınlık olarak kabul edemezsiniz dediler çünkü biz kocaman bir nüfusuz.Bir ülkede azınlık ülke nüfusunun 1/3’ini geçiyorsa o ülke milli devlet sayılamaz.Makedonya’da kurulan hükümetlerde hep koalisyon şeklindedir.Örneğin; 20 tane bakan varsa bunun en az 8’i 9’u Arnavut oluyor. Arnavutça televizyonlar kuruluyor, gazeteler çıkıyor. Fakat resmi dil değildir, azınlık olarak görülüyor Arnavutlar. Arnavutlar kesin olarak söylemeseler de istedikleri şey aslında; eski Yugoslavya’ya benzer bir modeldir.2 tane kurucu devlet olacak yani biri Makedonlar, diğeri de Arnavutlardır. Bu ikisinin dışında kalanlarda azınlık olacaktır. Fakat bunu da Makedonya kendi dağılma nedeni olarak görüyor. Böylece bir sorun olarak ortaya çıkıyor. Makedonların savunduğu;
1)Bu 2 millet kaynaşıp bir arada yaşayabilir.(Amerika, İsviçre örneklerinde olduğu gibi bu ülkeler birçok etnik gruptan oluşuyor ama neticede tek devlet olarak sesleri çıkıyor) Ama burada öyle bir şey yok.
Makedonya’daki Arnavutların nüfusu artarken; Makedonların nüfusu artmıyor. Kosova’daki Arnavutların oranı %3-4 artıyor olabilir.Balkanlarda en fazla nüfus artış hızı olan bölge Kosova’dır. Makedonya devleti 50 yıl sonra ne olur dediğimiz zaman; Arnavutlar 50 yıl sonra nüfusun büyük çoğunluğunu ele geçirebilir çünkü Makedonların nüfusu artmıyor. Bir de Makedonlar çok fazla göç veriyorlar Kanada’ya, Amerika’ya özellikle Avustralya’ya. Arnavutlarda göç veriyor ama onların doğum oranları da fazladır. Bu nedenle aradaki farkı kapatıyorlardı.Bu nedenle Makedonya Arnavutların federasyon lafından çok tedirgin oluyorlar. Çünkü Makedonya federasyona dönüştüğü anda parçalanacaktır. Yugoslavya tarzı bir federasyon Makedonya için son derece tehlikelidir. Bu arada batı dünyasının özellikle Amerika’nın ilgisi Makedonya’ya olmuştur. Çünkü Bosna’da başlayan savaş Makedonya’ya sıçrasaydı bir bölgesel savaşa dönüşebilirdi bu durum. Çünkü Sırplar Makedonya’ya girse yunanlarda güneyden aynı şeyi yapabilirdi. Makedonya Sırbistan ve Yunanistan arasında ciddi şekilde kalabilirdi.Sırplar Makedonya’ya girince doğal olarak Arnavutlara da zarar vereceklerdi , bu defa da olaya Arnavutluk müdahil olacaktı. Eğer Yunanistan’da Sırplara yardım ederse çok ciddi bir tehlikenin ortaya çıkacağı kesindi.1992 yılının sonlarında baba Bush Sırbistan’a uyarıda bulunmuştur Makedonya’ya dokunmamaları konusunda.1993 yılında da bu uyarıyı Bill Clinton tekrarlamıştır. Böyle bir ortamda Makedonlar ile Arnavutlar arasındaki sorunlar gölgede kaldı ama unutulmadı. Birde bu dönemde hep Kosova sorunu ön plana çıkmıştır. Makedonya sorununa ilgi azdır. Ayrıca bu dönemde Makedonya’daki Arnavutlar Kosova savaşında gidip mücadele ettiler.1999 yılının sonlarına doğru bu durumlar sona erdi. Ancak Kosova’da çatışan Makedonlu Arnavutlar yani UÇK elemanları bu defa Makedonya içinde Makedon güvenlik güçleri ile çatışmaya başladı. Bir anda bunlar yayılıverdi. Aslında çatışmaların çıkış noktası ; Kosova ile Makedonya sınırı çok dağlık bir bölgedir. Bu sınır çok fazla kontrol edilemiyor. Makedonlar böyle çatışmalar olunca sınıra güvenlik güçlerini koymaya başladı. Ve sınırda UÇK militanları ile Makedon güvenlik güçleri arasında ciddi çatışmalar başladı ve ilginç biçimde Makedonya bunları alt edemedi. Sonuçta bu çatışmalar hızla tüm ülkeye yayıldı. Bu durum müdahale olmadan devam etseydi büyük ihtimalle Makedonya bölünmüş olacaktı. AB, Amerika vs. çözüm önerileri sundu ve sonuçta şöyle bir ara formül bulundu: Arnavutların yoğunca bulunduğu yerde Arnavutça resmi dil olsun (belediyede, okulda vs.). AB dediği şey; biz Makedonya’yı tek devlet olarak AB’ye alacağız onun için bu işi bozmayın. Bunun sonunda örneğin hükümet kurulurken bakan Makedon’sa yardımcısı Arnavut olacaktır.(yada tam terside olabilir). Bu anlaşmaya OHİ (OBRİN de olabilir) anlaşması deniyor. Makedonya’nın güneydoğusundadır. Makedonlar bu anlaşmayı referanduma sundular. 2005 yılında referandumda geçti anlaşma. Eğer AB genişlemeye devam ederse ve Makedonya Yunanistan’ın vetosu kalkıp AB’ye üye olursa sorunlar sona erer. Ancak AB ortadan kalkarsa daha farklı bir yapılanma ortaya çıkaracaktır. Aslında Makedonya fiili olarak bölünmüştür zaten çünkü Arnavutça’nın resmi dil olduğu yerler Arnavut bölgesi olarak kabul edilmiştir. AB’ye girse de bu durum devam edecektir.
08.08.2011
Bulgaristan ile Romanya’nın ortak özellikleri
Bunlar Almanya ile 2.d.savaşında işbirliği yapmışlardır. Her ikisinde de muhacirler vardır. Bu ülkeler aslında Almanya 1941 de Yugoslavya’yı işgal ettiği zaman Almanya’nın yanında yer almaktan başka çareleri yoktu. Bulgaristan’da baştan beri balkanlarda sınırları kabul etmeyen bir devletti. Balkan savaşlarında Osmanlı’dan sonra en büyük kayıbı olan Bulgaristan olmuştur ki Bulgaristan balkan savaşının öncüsüdür. Osmanlı Makedonyası’ndan Bulgaristan %10 luk bir pay ancak alabilmiştir. İlaveten birde batı Trakya’yı almıştır. Bu da Yunanistan ile aralarında sorun oluşturacaktır. 1918 ve 1939 arası dönemde Bulgaristan özellikle 1923 yılından itibaren revizyonist bir politika izleyecektir. Mevcut sınırlara sürekli karşı çıkmıştır. O nedenle Balkan Antantına üye olmamıştır. Sonuçta 2.d.savaşında yine Almanya yenilince bu defa başka yollar aramaya başladı Bulgaristan.
Romanya’ya gelince ise; 2.d.savaşından önce Almanya buralara doğru ilerlemeye başlayınca Romanya politikasında ciddi sıkıntılar ortaya çıkıyor. Romanya hiçbir zaman revizyonist olmamasına rağmen, seçimlerde Almanya ile ilişkileri ilerletme taraftarı olan bir lider başa geliyor ve 1941 haziran ayında Almanya Sovyetler birliğine saldırmadan önceki durum budur. Yani Romanya ile Bulgaristan Almanya ile işbirliği yapıyorlar. Savaş sonunda Sovyet orduları Almanların işgal ettiği yerleri ele geçirerek geri doğru püskürtüyorlar. Ve 1944 yılı sonunda Almanya bütün Balkanlardan çekilmek zorunda kalıyorlar. Bu sırada Bulgaristan’ın korkusu; Sovyetler gelip beni cezalandırırsa ne olacak? Böylece Bulgaristan’da bir vatan cephesi kuruluyor. Bu vatan cephesi üyeleri bir anda artıyor sayıları ve ilerde komünistler ile işbirliği yapacaklardır. Bulgaristan aslında nazi işgaline girmediği için komünistlerin sayısında bir artış olması ilginçtir. Çünkü nazi işgaline giren devletlerde komünizm güç kazanır. Nitekim Romanya’nın da korkusu Sovyetler tarafından işgal edilmektir ikisinin de korktuğu gerçek oluyor. Sovyet orduları aslında bu ülkeleri “kurtardıklarını” ilan ediyorlar. Aynı zamanda Çekoslovakya, Polonya, Macaristan’a da müdahale ediyor SB. SB’nin müdahale etmediği iki ülke var: Yugoslavya ile Arnavutluk. Çünkü Yugoslavya’ya girmesine gerek kalmıyor, Tito’nun partizan güçleri zaten Yugoslavya’ya hakim oluyor bu nedenle Sovyetlerin gelmesine gerek kalmıyor. Arnavutluk’ta da Enver hoca yönetimi geliyor onlarda komünist buraya da SB’nin gelmesine gerek kalmıyor. 1945 ile 1947 arasında SB bu işgal ettiği Doğu Avrupa ülkelerinde komünist rejimleri hep koalisyon hükümetleri içine yerleştiriyor. Bu dönemler arasında milliyetçi komünistler iktidara geliyor bu ülkelerde. Sonra 1947 yılında SB diyor ki; bunlar revizyonistleşmeye başladı , liderleri öldürmeye başlıyor. Bunların yerine tamamen Moskova’nın adamı durumunda olan yeni gruplar getiriliyor. Bu olaylar da bu devletlerin komünizmden soğumasına neden olacaktır.
BULGARİSTAN : 1945 ten itibaren komünist oluyor. 1965’ e kadar kısa dönemli komünist liderler vardır. Bulgaristan her zaman SB’ ye kendini çok bağımlı hissetmiştir. Ayrıca stratejik açıdan 2 NATO üyesi ülke yanında bulunduğu için SB’ de bu ülkeyi tek başına bırakmıyor. Bulgaristan’ın geçiş dönemine ilişkin söyleyeceklerimiz;
1) JİNKOV dönemi: (1965-1980) 1965’ten sonra Bulgaristan’da da Romanya’da da uzun dönemli komünist liderler başa geçiyor. Romanya’da 1965 yılında ÇAVUŞESKU başa gelmiştir. 1989’a kadar iktidarda kalmış ve 1989 da kanlı bir darbe ile devrilmiştir.
2) JİNKOV’ UN yaptığı ekonomi alanında iki önemli şey vardır. Bunlardan bir kısmı başarılı oluyor. Dış politikada ve ekonomide Moskova’nın uydusu gibi hareket ediyor. SB olmadan biz olamayız diyor. Sovyetlerden çok ucuz kredi alıyor, Bulgaristan’da üretilen mallar Sovyet pazarında rahatça satılıyor. Ve Bulgaristan çok ciddi büyüklükte bir tarım ülkesidir. SB’ de BREJNEV ‘in iktidarda iken JİNKOV en güvendiği adamdır. Moskova’yı ziyaret ediyor sürekli JİNKOV. Brejnev’in kızına sürekli hediyeler götürüyor.Dış politikada çok iyi fakat iç politikada tam bir diktatördür JİNKOV. Tam bir hafiye teşkilatı kurmuştur. JİNKOV’A karşı askeriyenin bir darbe girişimi vardır; biz iyice SB’nin uydusu olduk diye tepki gösteriyorlar. Bundan sonrada daha sıkıyor iç politikayı.
1980’lere gelindiğinde bütün komünist ekonomiler ciddi sıkıntı yaşıyor bunlardan Bulgaristan’da nasibini alıyor. Yaşanan sıkıntı da şu; tüm komünist ülkeler ağır demir-çelik sanayi kuruyor. Bununla ülkeler kalkındırılmaya çalışılıyor. Ama Bulgaristan’ın demir-çelik sanayi kurarak kalkındırmaya çalışması çok saçmadır. Neticede bu yapılan yatırımlar 1980’ de artık işlemez hale geliyor. Fabrikalar çalışmadığı halde işçiler maaş alıyor ve fabrikaların teknolojilerinin yenilenmesi için krediye ihtiyaç var. Alınan kredilerin ödenmesi için paraya ihtiyaç var neticede Romanya ve Bulgaristan başta olmak üzere bu ülkeler artık ellerindeki gıda ürünlerini satıp paraya dönüştürmeye çalışıyorlar. Bu da bu ülkelerde gıda sıkıntısına neden oluyor. Kaldı ki bu ülkeler tarım ülkeleridir. Bir başka sıkıntı da; 1984’ ten itibaren Bulgaristan oradaki Türklere ciddi baskılar yapmaya başlamıştır. Bu davranış Türkiye ile ilişkilerini son derece gergin hale getirmiştir. Buna “BÜROKRATİK SOYKIRIM” adı veriliyor. Bulgarlar kendi aralarında 2ye ayrılırlar. Volga Bulgarları birde Hazar Bulgarlarıdır. Ve Bulgarlar ilk Müslüman olan Türk kavmidir. 9.yy da Müslüman olmuşlardır. Sonradan Slavlaşmışlardır. Türklere esas baskı 1989’da geliyor. Bu hem Türk kimliğine, hem de Müslümanlığa yapılan bir baskı haline geliyor. Bulgaristan’ın özellikle Romanya’ya doğru kuzey kesimdeki Türk kısmına ciddi baskılar vardır. JİNKOV son olarak 1986’ da bir blöf yapıyor. Madem siz Bulgaristan’ı beğenmiyorsunuz ülkeniz olan Türkiye’ye dönün ! Türklerin gitmeyeceğini düşünüyor JİNKOV. Ancak 300.000 civarında Türk, ekinini kaldırmadan tarlasının mahsulünü kaldırmadan Türkiye’ye geliyor. Bu sırada diğer ülkelerde komünizm peş peşe çöküyor. Bulgaristan’a ramak kalmıştır. Türklerin Bulgaristan’ı bırakıp göç etmesi Bulgar ekonomisini 2 açıdan zor durumda bırakıyor.
1) ürün harmanları kalkmadığı için, Bulgaristan’da muazzam bir gıda sıkıntısı oluyor.
2) Gıda dağıtım işini de Türkler yapıyordu, böylece sıkıntı daha artmaya başladı.
Böylece JİNKOV’ un blöfü açığa çıkmış oldu. Bir süre sonra göçler durdurulmaya başlandı. Ve dünyanın gözü kulağı buradadır. 1989 başında gerçekleştirilen bir darbe ile JİNKOV yönetimine son verildi. Böylece Bulgaristan’da komünizm sona eriyor. Ancak geçiş dönemi oldukça sancılı geçmiştir. 1989 da komünizmden çıkan tüm ülkelerde yapılan seçimlerde ilk serbest seçimleri komünist olmayan gruplar kazanmıştır. Ama Bulgaristan’da ise serbest seçimleri kazanan yine komünist taraf olmuştur. Çünkü, burada komünistler dışında bir oluşum yoktur.1990’larda Bulgaristan’da demokratik güçler birliği adıyla bir muhalefet kuruldu. Bulgaristan 1991 yılında kendisine dış politikada 2 hedef belirledi. Birincisi, çevresindeki ülkelerle iyi ilişkiler kurmak ; ikincisi de Avrupa Atlantik Bloğuna eklemlenmektir. Önce AB, sonra NATO üyesi olmak tek amacıydı. Türkiye’nin çevre ülkelerle ilişkisini geliştirmesinde Bulgaristan’a yardımcı olduğu kesindir. Ekonomik alanda, siyaset alanında Türkiye’nin Bulgaristan’a yine ciddi yardımları vardır. ( 1945’te Türkiye’nin nüfusu 22 milyon, Bulgaristan’ın 7 milyon ; 1990 da Türkiye 65 milyon, Bulgaristan ise 8 milyon) son olarakta doğrudan genelkurmaylar ile askeri alanda ciddi ilişkiler kurdu. Türkiye iki şey yapmış oldu ; kendi Bulgaristan ile doğrudan askeri anlaşmalar yaptı tansiyon düşürücü olarak ; birde askeri olarak Bulgaristan’ın NATO’ya hazırlanmasında büyük rol oynadı. Türkler burada “hak ve özgürlükler partisi” diye bir parti kurdular. Bulgar siyasetinin de bu parti ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. 1994’de NATO’nun barış için ortaklık projesine Bulgaristan katılmış oldu. Bu proje yavaş yavaş ülkelerin NATO’ya üye olmasını sağlamıştır. 1995 yılında ise seçimlerde Bulgaristan’da Sosyalist parti iktidara geldi. Bu dönemde Türkiye ile ilişkiler ilerlemedi, dış politikada ne yazık ki ciddi gelişmeler sağlanamadı. İkinci olarak ta; Bulgaristan ekonomi konularında serbest piyasa ekonomisine geçişte birçok şüpheli davranış geliştirdi. Sonuçta 1997’de ise bu iktidar devrildi. Daha sonra demokratik güçler birliği iktidara geldi. Bunlarda 4 yıl iktidarda kaldı. Bu hükümeti destekleyen Türklerin partisi vardır. Ve Bulgaristan yavaş yavaş toplanmaya başladı. 2004 yılında Bulgaristan NATO’ya üye oldu. 2007 yılında da AB’ye üye olmuştur.2005 yılından itibaren Bulgaristan artan bir ırkçılık var. ATAKA diye bir parti var. Bir tek gündemi vardır; Türkleri buradan atacağız diyor.
ROMANYA
1945 yılında Romanya’da komünizm çöküyor. Gheorghy-dej isimli adam 1965’e kadar Romanya’yı yönetiyor. Bu adam milliyetçi bir komünisttir. Bu adam öldükten sonra yerine NİCOLAY ÇAVUŞESKU geliyor. Köylü bir ailesi vardır Gheorghy gibi bilgili bir insan değildir. Tamamen kendi adamlarına görev veriyor. SB çizgisinin dışında hareket ediyor. Öyle ki batı dünyası ile ciddi ilişkiler kuruyor. IMF, DÜNYA BANKASI ile vs. görüşmeler yapıyor. Özellikle Fransa ile ciddi ilişkileri vardır. Ayrıca batının en ayrıcalıklara mahzar devleti Romanya olarak görülüyor. Batının sevdiği bir liderdir. Çin ile ilişkilerini askıya almamıştır ,diğer komünist ülkelerden farklı olarak. İsrail’le ilişkilerini sürdürmüştür.1968’de Çekoslovakya’da “Prag Baharı” denilen Alexander Dupçek’in başlattığı komünizmden kurtulma çabası vardır. SB ise bunu tanklarla önlemeye çalışmıştır. Bunu Romanya ciddi biçimde eleştirmiştir. 1967 yılında SB ile anlaşma yapıyor ve SB askerleri Romanya’yı terk ediyor. Varşova paktı üyesi ülkeler arasında yapılan askeri tatbikatların Romanya toprakları üzerinde yapılmasına izin vermiyor. SB yi hep belli bir mesafede tutuyor. Ekonomik olarak Bulgaristan ile karşılaştırırsak; aynı seviyededir. O da ağır sanayiye yatırım yapıyor hatta Romanya’da demir cevheri bile yok bunları brezilya’dan ihraç ediyor. 1970’lerde göreceli de olsa ekonominin düzeldiğini söylemek mümkündür. Bu adam Romanya’nın nüfusunu artırmak istiyor ve kitlesel olarak köyden kente göçü teşvik ediyor. Ama bunu biraz zorlayarak yapıyor. Tabi 1980’lerde ciddi bir gıda sıkıntısı yaşıyor. Sonunda 1989 Aralık sonunda bir isyan başladı. İsyanın sonunda kurşuna dizildi eşi ile birlikte. Romanya’da komünizmden geçiş dönemi yaşanırken Bulgaristan’daki gibi sorun olmadı. Bir merkez sağ parti, bir de sol parti oluştu. Ve baştan itibaren Romanya hem AB, hem de NATO üyesi olabilmek için dış politikasını belirledi. Çevre ülkelerle ciddi anlamda ilişkiler kurdu. 23,5 milyonluk nüfusuyla Balkanların en büyük nüfusudur. Ayrıca 2004 yılında NATO’ya, 2007 yılında da AB’ye üye olmuştur.
BALKANLARDA AB ve NATO ÜYESİ OLAN ÜLKELER
Şu anda hem AB, hem NATO üyesi olan ülkeler ; YUNANİSTAN (1952), SLOVENYA(2004), BULGARİSTAN ve ROMANYA(2007’DE AB, 2004’DE NATO)
Şu anda Hırvatistan Ab üyeliğine en yakın ülkedir. Önümüzdeki yıl üye olması bekleniyor.(2012)Ama NATO üyesidir.
Arnavutluk NATO üyesidir, AB ile müzakerelerine devam etmektedir.
2009 yılında Makedonya NATO üyeliği için teklif almıştı ancak Yunanistan vetosu yüzünden kaldı. AB üyeliğine de yakındır.
Bunun dışındakiler(Bosna-Hersek, Kosova, Sırbistan… ) önümüzdeki yıllarda Bosna-Hersek , Sırbistan ve Karadağ’ın NATO ile ilişki kurması bekleniyor.
Kosova ise; GKRY ve YUNANİSTAN vetosu ile en geriden takip ediyor.
ÜLKELER ve BAŞKENTLERİ
HIRVATİSTAN : ZAGREP
SIRBİSTAN :BELGRAD
KOSOVA : PRİŞTİNE
BOSNA-HERSEK : SARAYBOSNA
BULGARİSTAN : SOFYA
MACARİSTAN : BUDAPEŞTE
ARNAVUTLUK : TİRAN
AVUSTURYA : VİYANA
ROMANYA : BÜKREŞ
MAKEDONYA : ÜSKÜP
SLOVENYA : LUBJANA
SLOVAKYA : BRASTİLİVA
KARADAĞ : PRADAPRİCA
Sands Casino Hotel - Situs Judi Slot Online Gacor, Judi
YanıtlaSilDaftar & mainkan slot gacor seperti Olympus 제왕카지노 Gates dan Sweet Bonanza ada di Sweet Bonanza ada di Pragmatic Play, itu 1xbet situs 샌즈카지노 nexus engine